3 Temmuz 2015 Cuma

Cem BOYNER'in Tüm Çalışanlarına Gönderdiği Fıkra

Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış. Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış. Kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. Yanında da en yakın yardımcısı Haso. Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:

- Ula Hasso, ahali bakiy mi?
Hasso cevap verirmiş:

-Evet, ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir.
Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış Abdullah CİZRELİOĞLU.
Sonrada bir nokta koyarmış ve sorarmış:

-Hala bakirler mi?
-He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkışlirler.
Her sene aynı tören sürermiş.
Aradan 7 yıl geçmiş.
Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına.
Sormuş Hassoya:

-Ahali bakir mi?
-He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır.
Ağa Abdullah diye adını, arkasından CİZRELİOĞLU diye soy adını yazmaya başlamış ki;
Kala kalmış, çünkü yaş gereği prostat.
Halka rezil olmak var. Alçak sesle Hassoya sormuş:

-Bakirler mi?
-He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle?
Ağa çaresiz:

-Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu. diye emretmiş.
Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın kulağına eğilip:

-Ağam demiş, Kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin, sırtıma vurdin aptal dedin.
Ha bu kulun okumayi yazmayi sökemedi ki, ucuni tut da yazının devamını sen yaz.

Birlikte çalıştıklarınızı eğitmezseniz tutacağınız gün yakındır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen paylaşım hakkında görüşünüzü bizimle paylaşın.